Kocaeli’de yaşayan Halime Sümer, kanserden kaybettiği eşiyle yıllarca emek verdikleri makine imalatı atölyesinde üretimin devamı için işin başına geçti. İki çocuk annesi 48 yaşındaki Sümer, eşinin vefatının ardından üretim sahasına inerek torna ve kaynak makinelerini kullanmayı öğrenerek sanayinin ihtiyaç duyduğu her türlü makine üretimini proje bazlı sürdürüyor. Sümer, azmi ve çalışkanlığıyla örnek oluyor ve kadınların gücünün küçümsenmemesi gerektiğini vurguluyor.
Kocaeli’de yaşayan Halime Sümer, kanserden kaybettiği eşiyle yıllarca emek verdikleri makine imalatı atölyesinde üretimin devamı için işin başına geçti.
İki çocuk annesi 48 yaşındaki Sümer, 4 ay önce yaşamını yitiren eşi Osman Sümer’in Gebze Küçük Sanayi Sitesi’nde bulunan iş yerinin kapanmasını istemedi.
20 yıl boyunca işinde destek verdiği eşinin vefatının ardından üretim sahasına da inerek torna ve kaynak makinelerini kullanmayı öğrenen Sümer, sanayinin ihtiyaç duyduğu her türlü makine üretimini proje bazlı sürdürüyor. Yılda ortalama 5 proje üzerine çalışılan atölyede, üretim 25 kişi tarafından gerçekleştiriliyor.
Projeleri takip eden, müşteri ilişkilerini yürüten, iş yerinin muhasebesini de tutan Sümer, azmi ve çalışkanlığıyla örnek oluyor.
“Her sektörde ve her ortamda varız”
Halime Sümer, AA muhabirine, eşinin ölümünün ardından yaşadığı sıkıntılara rağmen işin başına geçtiğini söyledi.
Kadınların gücünün küçümsenmemesi gerektiğini vurgulayan Sümer, “Bizler çok güçlüyüz. Her sektörde ve her ortamda varız. O yüzden mücadelemize devam ediyoruz. İşimizin başındayız. Eşimin vefatından sonra sorumluluklarım çok arttı. 20 yıldır beraber çalıştığımız için ondan öğrendiklerimi, onun yokluğunda da devam ettirdim. İmalat, çizim, mal temini, teslimatı, ödemesi, müşterilerle ilişki… Sektördeki inişli çıkışlı dalgalanmalar tabii ki de bizi zaman zaman sıkıntıya soktu ama bunların üstesinden gelmeyi başardık. Şu anda ayaktayız ve projelerimize devam ediyoruz.” diye konuştu.
Sümer, kadınların yapamayacağı hiçbir şey olmadığını dile getirerek, “Yeter ki istesinler ve mücadele ruhuna sahip olsunlar. Bizlere ‘Elinin hamuruyla erkek işine atılıyorsunuz.’ derler. Fiziksel gücümüz erkeklere göre çok daha zayıf olmasına rağmen biz mücadele ediyoruz. Dışarıda olmak ile işin içinde olmak çok farklı.” ifadelerini kullandı.
Kadınların çalışma hayatında yer alması ve mücadeleci ruhlarıyla çocuklarına örnek olması gerektiğini belirten Sümer, yeni bilgilerin insanı diri tuttuğuna, severek yapılan işlerde zorlukların görülmediğine işaret etti.
Sümer, sanayide diğer çalışanlardan destek ve saygı gördüğünü anlatarak, “Kadınların sanayide olması yadırganabiliyor ama daha sonra da kabul ediliyor. Eşimin çok güzel projeleri vardı. Onun projelerini hayata geçirmek hedefim. İş yerini büyütmek, kapasitesini artırmak hedeflerimin arasında.” dedi.
