Yenidoğan Çetesi skandalı Kocaeli’ye de sıçradı! – En Kocaeli - Kocaeli Haber TV- - Kocaeli Son Dakika HaberleriKocaeli Haber TV- – Kocaeli Son Dakika Haberleri

27 Ekim 2024 - 07:26

Yenidoğan Çetesi skandalı Kocaeli’ye de sıçradı! – En Kocaeli

Yenidoğan Çetesi skandalı Kocaeli’ye de sıçradı! – En Kocaeli
Son Güncelleme :

20 Ekim 2024 - 13:44

Soruşturma kapsamında İstanbul’daki 10 hastanenin ruhsatı iptal edilmiş, olay kamuoyuna yansıdıktan sonra mağdurların şikayetleri de gün yüzüne çıkmıştı. Hatta pek çok vilayette de benzer olayların yaşandığı öne sürülmüştü.

MAĞDURLARDAN CİMER’E ŞİKAYET

ANKA Haber Ajansının haberine göre, mağdurlardan biri de Kocaeli’de yaşayan İbrahim Altan. Eşinin 23 Nisan 2024 tarihinde Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde erken doğum yaptığını ifade eden baba İbrahim Altan, CİMER’e şikayet dilekçesinde şunları yazdı:

“BİZİ TERSLEDİLER”

“Benim çocuğum erken doğum oldu. Prematüre olarak yemek borusundan ameliyat oldu. Sonrasında burun delikleri kapalı olduğu için İstanbul’da bulunan F. Hastanesi’ne sevk edildikten sonra yemek borusundan ameliyat olduğu için beslenme sondası vardı. F. Hastanesinde görevli çocuk doktoru B. E. ilk geldiği gün bilgisiz bir şekilde sondasını çıkardığı için çocuğum bir aydır beslenemiyor.

“FETÖ’DEN ATILMA DOKTOR”

İyi bakılmadığını dile getirdiğimde bizi terslediler. Yalan yanlış bilgilerle, çocuğumuzu emanet ettiğimiz sözde doktor B.E. FETÖ’den atılma doktor. Benim çocuğum böyle insanların elinde kalıyor. Doktor ve hastane yönetiminden şikayetçiyim. Çocuğum Zümranur Altan için acilen sevk talep ediyorum. Evladımı bilgisiz ve ülkeye ihanet şebekesinin sahte doktoruna bırakmak istemiyorum. Sesimi duyun, evladım zor durumda.”

“ÖZEL F HASTANESİNE”

Baba İbrahim Altan bebeğinin hayatını kaybetmesi üzerine 7 Temmuz 2024’te İstanbul Firuzköy Şehit Ilgız Aykutlu Polis Merkezi Amirliğine giderek “taksirle öldürme” suçundan şikayette bulundu. Altan şikayet dilekçesinde şunları yazdı:
“Kızım 23 Nisan günü Kocaeli Üniversitesi Hastanesinde doğdu. 32 haftalık olarak doğdu. Doğumdan bir gün sonra yemek borusu ve nefes borusu birleşik olduğu için aynı hastanede ameliyat oldu. Bir hafta sonra süt verilmeye başlandı. Sonrasında ‘burun kemikleri kapalı olduğu için başka hastaneye sevk olması gerekli’ dendi. Sevk olana kadar günlük 600 cc süt ile besleniyordu.

“BİZİ BURAYA 112 SEVK ETTİ

Yaklaşık üç hafta sonra sevk oldu ve 5 Haziran günü İstanbul’daki Özel F. Hastanesi’ne sevki gerçekleşti. Bu hastaneye sevk bizim tercihimiz değildi, 112 bizi buraya sevk etti. Bu hastanede yenidoğan yoğun bakıma yatırıldı. Süt hortumu takılıydı, burada B.E. isimli doktor tarafından çıkarıldı. Ben bunu bir hafta sonra öğrendim. Ben B.E. isimli doktora neden çıkarıldığını sordum, bana ‘çıkarmam gerekiyordu, çıkardım’ dedi. Bunun akabinde bana ‘zorla da olsa tekrar küçük hortum taktım’ dedi.

“BÖYLE BİR DURUM YOKTU”

Birkaç gün geçti ve taktığını beyan ettiği hortumu geri çıkardı. Sorduğumda bana 15 cc gibi bir süt verildiğini bunu da geri kustuğunu beyan etti. Öncesinde çocuğum zaten 600 cc süt almasına rağmen böyle bir durum yoktu. Ben bu sonradan takılan hortumun tam olarak takılamadığını düşünüyorum. Bu hortum çıkarıldıktan sonra bana ‘yemek borusunun genişletilmesi için operasyon gerekli. Bunun için de bizim yeterli imkanımız yok, başka hastanede yapılması gerekli’ dedi.

“ÇAM VE SAKURA’YA GELDİK”

30 Haziran günü İstanbul Başakşehir Çam Sakura Hastanesi’ne geldik. Bana Çam Sakura’da ‘iki saat sonra beslenebilir’ dediler. B. E. isimli doktor bana ‘ben bir gün sonra besleyeceğim’ dedi. Ben itiraz edince bana ‘ben öyle karar verdim’ dedi. Ertesi gün çocuğum istifra ediyor diye yine beslenemedi. Devam eden beş gün boyunca da besleyemediler. Beş gün sonra B.E. isimli doktor çocuğun midesini yıkayacağını söyledi ve midesini de yıkadı ama yine de besleme yapmadılar. Ben bu durum karşısında 5 Temmuz’da hem B.E. isimli doktora hem de hastane yetkilisi Z. isimli kişiye sevk istediğimi beyan ettim.

“OTOPSİ İSTİYORUM”

Bana her seferinde ters ters üsluplarla konuştular. Çocuğuna ameliyat ile beslenmesi için takılan beslenme hortumu çıkarıldıktan sonra beslenemedi ve beslenemediği için de bugün 7 Temmuz’da saat 16.00 sularında vefat etti. Çocuğumun kesin ölüm nedeninin tespiti için otopsi yaptırılmasını istiyorum. Çocuğumun vefat etmesinde ihmali olduğunu düşündüğüm B.E. isimli doktor ve Özel F. Hastanesi yetkililerinden davacı ve şikâyetçiyim.”

KOCAELİ ÖZEL A. HASTANESİNDE İKİ GÜN KALDI

Sakarya’da yaşayan Kamil Tan isimli vatandaşın bebeği de, 28 Kasım 2018’de Adapazarı’nda bulunan Özel B. Hastanesinde dünyaya geldi. Tan’a bebeğinin bir süre kuvözde kalması gerektiği ve bunun rutin bir işlem olduğu ifade edildi. ANKA Haber Ajansı’na konuşan Tan süreci şöyle anlattı:
”Bundan yaklaşık 10 saat sonra apar topar yeni doğan yoğun bakım ünitesi olan bir hastaneye nakli yapılmalı’ denilerek Kocaeli Özel A. Hastanesine ambulans ile götürüldü. O sırada bize ‘Korkacak bir şey yok, rutin işlemler’ denildi. Hastaneye geldiğimizde ise bize ‘çocuğunuz ölmek üzere’ denildi. Özel A. Hastanesi’nde iki gece kaldık.

“SGK’NIN KARŞILAMADIĞI…”

Doktor tüm gece belirli aralıklarla bebeğin durumunun daha kötüye gittiğini söyleyerek sorunun ciğer gelişmesine bağlı olarak Pulmoner hipertansiyon teşhisi konulduğu söylendi. Son bir tedavi için umut olmasa da sabah saatlerinde SGK’nın karşılamadığı nitrikoksit gaz tedavisi için bizde yaklaşık 3 bin 500 TL istediler. Fatura keseceklerini söyleseler de sonrasında kesmediler.

“TEDAVİ EVRAKLARINI ALAMADIM”

Daha sonra aynı gün ilgili doktor bulunursa operasyon için Özel G.Y. Hastanesi’ne transferi yapıldı. Burada 30 Kasım’da bebeğim birkaç saat sonra öldü. Sonrasında defin işlemlerinin ardından bebeğimin tedavi evraklarını istemek için başhekimin odasına girdiğimde belgeleri alabileceğimi söyledi. Yanındaki doktor bunun üzerine biraz izin istedi ve 5 dakika sonra odaya tekrar girdiğimde ‘vermiyoruz belgeleri, git kime şikayet edersen et’ tepkisiyle karşılaştım. Sonucunda da bana bir bilgi vermediler.”

reklam

YORUM YAP

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.
reklam
reklam