Piyasada ve internette o kadar kirli bilgi var ki…
Öğrendiğim kadarıyla Türkiye’de her türlü belgesini almış, resmi domuz çiftlikleri yok.
Ama Büyükşehir’in eski mezbahasında olduğu gibi eksiklerine rağmen üretim yapan, yapmaya devam eden çiftlikler var, diyorlar.
İnternete bakarsanız yılda 3 bin ton üretim yapılıyor.
Üretilen domuzlar yabancıların kaldığı otellere satılıyor.
Dediğim gibi bu konuda bilgi kirliliği çok fazla.
Kimin ne dediği belli değil.
Devlet ya da bakanlık yetkilileri de bilgi kirliliğini ortadan kaldırmaya çalışmıyor.
Beyinler kirleniyor, yanlışlar yayılıyor, doğruların ne olduğunu ise kimse bilmiyor.
Sayın Tarım ve Orman Bakanlığı yetkilileri;
Şu konu gündeme geldiğinde toplumu sağlıklı olarak bilgilendirseniz olmaz mı?
Milleti geçtim, beni bilgilendirin!
“AZDIR”
İnternette sık dolaşan bir liste var.
Oradaki listeye göre Kocaeli’de domuz çiftliği yok.
Ama bir başka listeye göre Kocaeli’de var.
Tarım il müdürlüğüne soruyoruz.
“Resmi ya da gayrı resmi Kocaeli’de domuz çiftliği yok” diyorlar.
Ya Türkiye genelinde?
“Azdır” diyorlar.
Sebebini soruyorum:
“Bakanlık bütün hayvancılık işletmelerini AB Uyum Politikası gereği kayıt altına almak zorunda. Bu bağlamda hiçbir işletme şartların ağırlığından dolayı zaten ruhsat alamaz. O nedenle resmi kayıtlarda domuz çiftliği sıfırdır. Kaçak diyebileceklerimiz de oldukça azdır. Kocaeli’de gerçekten yok. Olsa zaten haberiniz olurdu.”
GAYRI RESMİ
Dikkat ederseniz ben bu açıklamayı gayrı resmi alıyorum.
Zira resmi olarak sorsam hiçbiri konuşmayacak, bakanlık izin vermeyecek, ne sizler ne de bizler bir şey öğrenemeyeceğiz.
Ama milletin kafası çok bulanıyor.
Sonra GİMDES diye bir dernek, buldukları boşluğu fırsata çeviriyor, sertifikalandırma adıyla piyasada iş yapıyor.
Sayın bakan, sayın bakan danışmanı bir açıklama yapın da öğrenelim.
Tamam Kocaeli’de yok ama Türkiye’de ne kadar ve nerede domuz çiftliği var?
Türkiye’yi bilgilendirin, medyanı boş bırakmayın.
Domuz neden kasaplık hayvan?
Soru: Domuz eti çıktı. Köfteci Yusuf neden kapatılmıyor?
Cevap: Torpili olduğu için falan değil.
At ya da domuz eti kasaplık hayvan sayıldığı için, tespiti halinde yalnızca para cezası uygulanır. Geçici ya da tam kapatma cezası uygulanmaz.
Mış.
Soru: Domuz ve at eti neden kasaplık hayvan sayılıyor?
Cevap: AB mevzuatları.
80 bin sayfalık AB Ortak Tarım Politikaları mevzuatında at ve domuz da kasaplık hayvan statüsünde. Bizimkiler orayı olduğu gibi kendi yönetmeliklerine yazdırmışlar daha doğrusu uyguluyorlar. Millet ve muhalefet tepki gösterince de doğal olarak susuyorlar.
Avrupa’nın amacı domuz ve at eti yiyenlere saygı duyulması ise şayet…
Domuz ve at etini kasaplık hayvan statüsünden daha doğrusu kırmızı et yönetmeliğinden çıkarır, onlar için özel bir yönetmelik hazırlarsınız. Özel mezbahalar, kapısında “Burada domuz ve at eti satılmaktadır” ibaresi bulunan özel satış noktaları kurulmasına izin verirsiniz. Böyle bir düzenleme yapılmadığından ve ayrı bir yönetmelik çıkarılması için çaba gösterilmediğinden konu siyasetin malzemesi haline geliyor, haklı olarak vatandaşın kafası da karışıyor.
Diyeceksiniz ki?
Tarım Bakanlığında şu işleri yoluna koyacak idealist ya da işi bilen bürokratlar yok mu?
Tarım Bakanlığı, bana göre AK Parti iktidarının en başarısız iki bakanlığından biridir.
Sadece bu konu bile başarısızlığın en basit göstergesidir.
Şahit Numune nedir?
Köfteci Yusuf’tan yapılan ilk açıklamada “Şahit Numune almadılar” denilmişti.
Şahit Numune denetim ekiplerinin iki numune alması demek.
Tahliller için aldıkları numuneleri laboratuvara gönderen ekipler, diğer numuneyi (şahit numune) mühürleyerek iş yeri sahibinde bırakıyor.
Şayet firma sahibi laboratuvar sonuçlarına itiraz ederse, bu kez şahit numune tahlile gönderiliyor.
Eğer sonuçlar eşleşirse firmanın kaçacak yeri kalmıyor.
Bu uygulama 2011 yılında kaldırılmış.
Görüştüğüm kişiler uygulamanın faydalı olduğunu ve yeniden uygulanmaya başlanmasını öneriyorlar.
En büyük tehlike
Yer yer haberlerde görüyorsunuz.
Kuşadası, Milas, Güllük, Bodrum, Marmaris başta olmak üzere pek çok şehirde yaban domuzu sürüleri sahillere, kasabalara iniyor.
Çünkü sayıları çok arttı.
Güney Ege’nin ormanları yaban domuzu kaynıyor.
Bu domuzları yasal olmayan yollarla vurup çok ucuzdan satanlar var mı? Var.
Yabancıların kaldığı otellere satıyor olabilirler.
Yabancıların yoğun yaşadığı yerlerde satıyor olabilirler.
Az olabilir ama domuz çiftliklerinden daha sıkıntılı bir konu bu.
Her halükarda doğru yönetilmesi gereken bir alan.
Sorun belli.
Sorun büyük.
Ama devletin bu konuda yasal ve ciddi bir adım atmadığı da ortada.
Dedikoduları artırır.
Boşluk bırakmamak lazım.
